9 Ocak 2015 Cuma

Nejat İşler Semineri Ankara

Yeni yılın ilk etkinliğine gittim. Kar,kış, buzda kaymak hiçbirşey gözümü korkutmadan sokağa adım attım. Aslında soğuktan sürekli halsizim ve uyuma hissi geliyor. Kitapları,tiyatroyu,sinemayı deli gibi seven ben kış yorgunu oldum resmen. Kiev'de kitaplarım yoktu, burada canım kütüphanemde okunmamışlar gözümün içine bakıyor bende tık yok. Hafta başı biraz internette gezineyim derken Tatbikat Sahnesi'nde Nejat İşler Semineri olacağını gördüm. Biletlimidir, konu nedir? Hiç bir bilgi yoktu. Ankara'da Cinnah caddesindeki sokaklardan birinde oturuyorum. Tatbikat Sahnesi de evime çok yakın Güneş Sokak'ta, Cinnah caddesinin aşağısında ara sokaklardan biri. Binası ben ortaokula giderken de özel bir tiyatro grubuna aitti. Sonra kapanmıştı. Uzun yıllar kapalı, hüzünlü bir bina olarak kaldı. Oradan her geçişimde burada niye tekrar tiyatro olmuyor diye düşünüyordum. 
Sadece ben böyle düşünmüyormuşum. Tiyatroseverlerin yakından takip ettiği Erdal Beşikçioğlu burayı Tatbikat Sahnesi olarak tekrar tiyatro yapmış. Oyunlarını daha izleyemedim ama Bir Deli'nin Hatıra Defteri ve Cer Modern içindeki sahnesindeki Hayvan Çiftliği oyunlarına hayran kalmıştım.
Buradaya ilk gidişim Nejat İşler seminerine kısmetmiş. Ankara ayazında Cinnah caddesinden yürüyerek, donarak tiyatroya kadar gittim. Bi baktım upupuzun bir kuyruk var :
Behzat Ç. izleyicileri, tiyatro öğrencileri, oyuncu olmak isteyenler, Nejat İşler hayranı kokoş birkaç teyze, Marksizim,Sol taraftarı parkalı gençler, Ot dergi okuyucuları, ve benim gibi meraklılar gelmiş.
Seminer Nejat İşler ve tatbikat sahnesinden bir bay, bir de bayan elemanın sahnede oturup konuşması olarak başladı. Klasik nasılsın, Ankarayı nasıl buldun, neler yapıyorsun, falan filan...Sonrasında izleyici sorularına sıra geldi.Bu kısım benim için için çok ilginçti. Herkes soruya girmeden önce tekrardan hoşgeldiniz, hoşgeldiniz diyerek hepimizi güldürdü. Kimi sağlığını sordu, Kimi sanatçı olmayı,Kimi filmlerini,Kimi dizilerdeki rollerini...Üç tane seyirci ilginçti. Birisi yoğun aksanlı bir Türkçeyle Kemalizm, geçmişin hatalarıyla yüzleşmek,üzerine sorular sordu. Kürt kimliğini de üstüne basarak belirtti. Bir başkası esnaf olduğunu, yaşının büyük olduğunu film çekmek istediğini,Nejat İşler'in oynayıp oynayamayacağını sordu. Sevdiği roller, sevdiği oyuncular üzerinde, yaşam tarzı üzerinde çok duruldu.
Nejat İşler samimi, evindeymişcesine rahat, yanımızda sohbet eden bir arkadaşımızcasına içtenlikle her soruya gülümseyerek yanıt verdi.Oyuncuydu, bu işten para kazanıyordu,iyi bir senaryo gelir ve beğenirse her rolü oynayabilirdi,Tarkovski sinemasını seviyordu. Oynadığı kötü filmlere kötü diyebiliyordu, Burada Bulgar Yapımı Çalıntı Gözler'in adı söylendi ki ben de filmi büyük umutlarla alıp, izledikten sonra beğenmemiştim. Hayat onun seçimlerinden ibaretti. Çalışırsan, birşeyler yaparsan faydalı olur birşeyler değişir'e inanıyordu. Neysem o'yum'un vücut bulmuş, komplekssiz,egosuz haliydi.
Gelenlerin çoğu için fotoğraflarını çekmek, çıkışta görüp beraber çektirebilmek çok önemliydi. Hayranlık müessesi böyle birşey...Ama tüm semineri izlerken aklıma şu takıldı kime hayranlardı? Nejat İşler'in canlandırdığı rollerdeki karakterlere mi? Çünkü yaşam tarzını uygun bulmayanlar, hastalığı zamanında çok korktuk diyenler oldu. Bir daha ekranda göremeyecekleri için mi korktular ? Sorularımın cevabı elbette tartışılalabilir. Ama bence insan ne ise öyle kabul etmek gerek, değiştirmeye çalışmak, ideal bi role oturmak yerine. Sanırım hayranlar da sanatçıları ideal bi role oturtuyor, beklentilerini abartıyor, yükseltiyor,sonra da didikliyorlar. 
Bir Cuma akşamı keyifli bir arkadaş sohbeti yaşamışcasına geçen bir etkinlik oldu...Tabi benim aklımda bi soru var acaba Nejat işler bu keyifli sohbetlerini bir gün kitaba döker de bizde keyifle okuyabilir miyiz?.. Çünkü yıldızlara ulaşmak zor..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder